Cepkolik

Haftanın Özeti (20 – 26 Nisan 2015)

İstanbul’un gündemine ve iş hayatına alışmak zordur. İlk bakışta diğer şehirlerden farkı yokmuş gibi gelir ama işin aslı hiç de öyle değil. Üstelik iletişim sektöründeysen ,ki İstanbul’da hizmet sektörü harici en büyük sektör bu oluyor sanırım, işin hızına yetişmen için şehrin hızıyla birlikte ülkenin ve dünyanın hızına yetişmen gerekiyor. Bir alanda yetişirken de haliyle diğerlerinde geride kalıyorsun.

Hayatı kolaylaştırdığı söylenen her şey aslında daha hızlı öğrenmemizi ve ulaşmamızı sağlıyor, bu hızın bize gerçekte ne getirisi var çözebilenle oturup karşılıklı iki tek atalım ama hızı yakalayamadığın her an da geride kalıp silinmekle tehdit ediliyorsun.

Garip bir durum, benim için güzel bir tecrübe orası kesin. Bu hızı alamayan sektör önde gelenlerinin birkaç yazısını okudum bu hafta. Hızın önüne geçmeye çalışmak, önünde hareket etmek gibi bir eğilim var ülkede nicedir. Bunu da hep gelecek hayalleri ve planlarından bahsederek yapmaya çalışıyor insanlar. Yazılar henüz onay gelmedi paylaşılmak üzere. Ama benim için garip bir durum söz konusu bu yazılarda.

Teknoloji ve iletişimin geleceğinden hayaller kurarak markalara ve insanlara öğütler verilen yazılar bunlar. Sektörün önde gelenleri oldukları için yazıları okunuyor, konferanslarda dinleniyorlar. Ama sattıkları şey en kaba tabiriyle birer hayalden ibaret.

Önümüzdeki 5 sene içerisinde ne olacağına dair araştırıp buldukları şeyleri satarken bu sattıkları şeyin şimdiki zaman için hiçbir geçerliliği olmamasına rağmen bu insanların dinleniyor olması garip mesela. Zira şu anki durumla ilgili bir şeylerden bahsetmek yerine gelecekten bahsediyorlar.

Eskiden gelecekten bahseden herkes önce büyücü ilan edilir ardından diri diri yakılırdı ya da hiç olmazsa toplumdan dışlanırdı. Doğru ya da yanlış söylemeleri önemli değil. Burada bahsetmeye çalıştığım şey şu: Sektöre gelecekten bahsetmek, sektörün şu anından bi’haber yaşamak demektir. Şu andan bi’haber yaşamak, bulunulan ülkeyi ve haliyle şartları inkar etmekdir.

Ülkenin şu anından bahsedenler ya yancılıkla ya da hainlikle suçlanırken insanların bu şekilde duruşlarını ‘revize’ ederek gelecekten bahsetmeleri de aslında normal bir durum. Ancak elimizde somut bir şey yok. Ya da soyut bir şey yok da diyebiliriz artık ve hatta bu zaman diliminde kullanmamız gereken gerçek terim budur: Soyut hiçbir şeyimiz yok.

Soyutluğun yoklukla eşdeğer görüldüğü karanlık çağlarda değiliz artık. Bilgi de sadece geleceğe yön veren bir şey değil. Bilgi, soyut ve şimdiki zamana hükmeden yegane şey.

Bunu hızlı, doğru ve etkili kullanabilenler ayakta kalabilir. Çoğu dev şirketi ele alalım. Artık yıllarca topladıkları bilgileri etkili kullanmak adına yatırımlarını birbir açıklıyorlar. Artık bilgi toplama dönemi yok. Bilgiyi toplarken aynı anda işleme ve nakite dönüştürme dönemi var. Bizde ise hala bilgi toplamanın ve araştırmanın önemi ile ilgili konferanslar veriliyor, toplantılar yapılıyor.

Bunu hızla nasıl birleştirebilirsin ki? Bilgiyi hızlı toplarken efektif veri elde edebilir misin? Bilemiyorum, belki de yanlış düşünüyorumdur ama bu hızı efektif kullanamayan ama daha da hızlanmayı şart koşan şirketleri gördükçe sadece ufak bir balon içerisinden dışarı izleyebiliyormuşuz gibi geliyor. Dışarı çıkmanın tek yolu balonun patlatılması ama herkes iğnesini saklıyor ya da bir gün iğneyi kullanmak gerektiğini söylüyor ama kullanan yok.

İyice köşe yazısına çevrildi burası. Haftanın benim için şahsi özeti buydu. Düşünceler silsilesi sonrası haftanın kısa kısa haberlerine geçelim:

Teknoloji:

glass2

İnternet & Girişimler

Bu başlık böyle olsa sanki daha iyi olacak. Zira girişimler yani Startup’ları hangi başlık altına koyacağımı bazen şaşırıyorum. Mobil ya da internet Startup’ları buraya koyayım artık. Dev şirketler ve internet dışı her şey de teknoloji başlığında kalsın. Böyle daha iyi olacak gibi sanki.

Aslında bu hafta internet aleminde çok ciddi gelişmeler olmamış. Biraz durgun geçilen bir hafta oldu kısaca bu kategoride.

Oyun & Eğlence

https://www.youtube.com/watch?v=qhaSUZ142GQ

Bu haftalık da bu kadar. Yazıyı beğendiyseniz lütfen paylaşın, sizin fazladan harcayacağınız 2 saniye bizim için çok değerli. (Hız) Teşekkürler, iyi haftalar dilerim.

Exit mobile version