Cepkolik

Yunus Emre Sözleri Ve Şiirleri

Gönüllere taht kurmuş, tasavvuf şiirleriyle ve sade sözleriyle halkın sevgisini kazanmış Yunus Emre’nin sözlerini ve şiirlerini bu yazımızda bir araya getiriyoruz. Onun ahlakını ve sözlerini de karakterlerimize bir nebze yansıtabilme dileğiyle karşınızda Yunus Emre Sözleri ve Şiirleri listemiz…

Ayrıca bkz: Babaya Sözler 2021

Yunus Emre Kimdir ?

İlk olarak onun kim olduğundan biraz bahsedelim. Yunus Emre (1238 – 1328), Anadolu’da Türkçe şiirin öncüsü olan tasavvuf ve halk şairidir. Yunus Emre, 13. yüzyıl ortalarından 14. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yer alan Sarıköy’de yetişmiş Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Taptuk Emre Dergâhında yaşamıştır.

Türk tasavvuf edebiyatı sahasında kendine has bir tarzın kurucusu olan Yunus Emre, Ahmed Yesevî ile başlayan tekke şiiri geleneğini özgün bir söyleyişle Anadolu’da yeniden ortaya koymuştur. Yalnız halk ve tekke şiirini değil, divan şiirini de etkileyen Yunus Emre, tasavvufla beslenen dizelerinde insanın kendisiyle, nesnelerle, Allah’la olan ilişkilerini işledi, ölüm, doğum, yaşama bağlılık, İlahi adalet, insan sevgisi gibi konuları ele aldı. Bu arada çağının düşünüş biçimini ve kültürünü konuşulan dille, yalın, akıcı bir söyleyişle dile getirdi. Bu sayede tüm zamanlarca sevilen bir halk adamı kimliği de kazandı.

yunus-emre

Yunus Emre’nin Özlü Sözleri

Yunus Emre Sözleri

Yunus Emre Sözleri Kısa

Bu paragrafımızda Yunus Emre’nin kısa sözlerini bir araya getirdik.

Yunus Emre Aşk Sözleri

Yunus Emre Dostluk Sözleri

Yunus Emre’nin aşk sözlerinden sonra sıra dostluk sözlerinde…

En Güzel Yunus Emre Şiirleri

Yunus Emre denilince akla birbirinden güzel şiirler de gelir. Nitekim yazımızın bu kısmında Yunus Emre şiirlerini bir araya getiriyoruz. Fakat bu şiirlerden daha bir çoğu olduğunu belirtelim.

Bana Seni Gerek Seni

Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni

Yunus’dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni

Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed

Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Mü’min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ’sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Yedi kat gökleri seyrân eyleyen,
Kûrsûnün üstünde cevlân eyleyen.
Mi’râcda ümmetin Hak’dan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız
Sana uymayanlar gider imânsız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.

Aşk

İşitin ey yârenler,
Kıymetli nesnedir aşk.
Değmelere bitinmez,
Hürmetli nesnedir aşk.

Hem cefadır hem safâ
Hamza’yı attı Kaf’a.
Aşk iledir Mustafa,
Devletli nesnedir aşk.

Dağa düşer kül eyler,
Gönüllere yol eyler,
Sultanları kul eyler,
Hikmetli nesnedir aşk.

Kime kim vurdu ok?
Gussa ile kaygu yok.
Feryad ile âhı çok,
Firkatli nesnedir aşk.

Denizleri kaynatır,
Mevce gelir oynatır.
Kayaları söyletir,
Kuvvetli nesnedir aşk.

Akılları şaşırır,
Deryalara düşürür.
Nice ciğer pişirir,
Key odlu nesnedir aşk.

Miskin Yunus n’eylesin?
Derdin kime söylesin?
Varsın dostu toylasın,
Lezzetli nesnedir aşk.

Adem Oğlu

Miskin Adem oğlanı,nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi,otlamağa kalmıştır

Hergiz ölümün sanmaz,ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz,gaflet önin almışdur

Oğlanlar öğüt almaz,yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz,sarp rüzgar olmuştur

Beğler azdı yolundan,bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden,nefs gölüne dalmışdur

Yunus sözi alimden,zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden,cümle doğan ölmüşdür.

Çağırayım Mevlam Seni

Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni

Sular dibinde mâhiyle
Sahralarda âhû ile
Abdal olup yâhû ile
Çağırayım Mevlâm seni

Gök yüzünde İsâ ile
Tûr dağında Mûsâ ile
Elimdeki asâ ile
Çağırayım Mevlâm seni

Derdi öküş Eyyûb ile
Gözü yaşlı Ya’kûb ile
Ol Muhammed mahbûb ile
Çağırayım Mevlâm seni

Hamd ü şükrullah ile,
Vasf-ı Kulhüvallah ile
Daima zikrullah ile,
Çağırayım Mevlam seni

Bilmişim dünya halini
Terk ettim kıyl ü kâlini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlâm seni

Yûnus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile
Çağırayım Mevlâm seni

Yusuf’u Kaybettim

Yusuf’u kaybettim Kenan ilinde
Yusuf bulunur, Kenan bulunmaz
Bu aklı fikr ile Leyla bulunmaz
Bu ne yaredir ki çare bulunmaz

Aşkın pazarında canlar satılır
Satarım canımı alan bulunmaz
Yunus öldü deyu selan verirler
Ölen beden imiş, aşıklar ölmez

Ey Sözlerin Aslın Bilen

Ey sözlerin aslın bilen gel de bu söz nerden gelir
Söz aslını anlamayan sanır bu söz benden gelir

Söz kılar kayguyu şad söz kılar bilişi yad
Eğer horluk eğer izzet her kişiye sözden gelir

Söz karadan aktan değil yazıp okumaktan değil
Bu yürüyen halktan değil Hâlık avazından gelir

Ne elif okudum ne cim varlığından kelecim
Bilmeye yüzbin müneccim tâalüm n’ıldızdan gelir

Şu’le bize Ay’dan değil aşk eri bu soydan değil
Rızkımsa bu evden değil deryâ-yı ummandan gelir

Biz bir behâne arada ayrık de elden ne gele
Hak çün emir eyler cana bu keleci ondan gelir

YÛNUS bir derd ile âh et kahr evinde neyler rahat
Bu derde derman kefâret bir âh ile suzdan gelir

Acep Şu Yerde Var M’ola

Acep şu yerde varm’ola
Şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı gözü yaşlı
Şöyle garip bencileyin

Gezdim Rum ile Şam’ı
Yukarı illeri kamu
Çok istedim bulamadım
Şöyle garip bencileyin

Kimseler garip olmasın
Hasret oduna yanmasın
Hocam kimseler duymasın
Şöyle garip bencileyin

Söyler dilim ağlar gözüm
Gariplere göynür özüm
Meğer ki gökte yıldızım
Şöyle garip bencileyin

Nice bu dert ile yanam
Ecel ere bir gün ölem
Meğer ki sinimde bulam
Şöyle garip bencileyin

Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin

Hey Emre’m Yunus biçare
Bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şara
Şöyle garip bencileyin

Aşkın Elinden

Bilmem n’ideyim
Aşkın elinden
Kande gideyim
Aşkın elinden

Meskenim dağlar
Gözyaşına çağlar
Durmaz kan ağlar
Aşkın elinden

Kaddim yay oldu
Bağrım nay oldu
İşim vay oldu
Aşkın elinden

Dinle zarımı
Kodum arımı
Verdim serimi
Aşkın elinden

Varım vereyim
Kadre ereyim
Üryan olayım
Aşkın elinden

Yunus’un sözü
Kül olmuş özü
Kan ağlar gözü
Aşkın elinden

Aşık Eteğin Tutmak Gere

Aşık eteğin tutmak gerek akıbet zeval olmaya
Aşkdan bir elif okuyan kimseden sual olmaya

Aşk dediğin bilir isen eğer aşka gönül verir isen
Aşk yoluna mal ne olur can dahi muhal olmaya

Asil zadeler nişanın eğer bilmek diler isen
Her sözün manası var sözü sebük-sal olmaya

Ariflerden nişan budur her gönülde hazır ola
Kendini teslim eyleye sözde kıyl-u kal olmaya

Görmez misinsen arıyı her bir çiçekten bal eder
Sinek ile pervanenin yuvasında bal olmaya

Eğer güher ister isen hizmet ile ariflere
Cahile bin söyler isen manada miskal olmaya

Miskin Yunus zehr-i katil aşk elinden tiryak olur
İlm-ü amel zühd-ü ta’at pes aşıksız helal olmaya

Exit mobile version