İçeriğinin ne olduğu önemli değil, oyuncuların duygularına dokunan oyunlar bir yolunu bulup dikkatleri üzerine çekiyor. Kendi karar ve eylemlerimizden ortaya çıkan duygu devinimleri üzerimizde ciddi etkiler oluşturuyor. Bu işi en iyi gerçekleştiren firmalardan biri 11 bit Stuios’un yeni oyunu Frostpunk bu konunun iyi örneklerinden!
CD Projekt gibi herkesin beğenisini toplayan yapımlara imza atan bir firmada daha önce çalışmış insanların kurdukları 11 bit Studios’u This War of Mine adlı yapımdan tanıyoruz. Yapısal özellikleri bir kenara, insalık tarihinin en karanlık olaylarından olan Saraybosna Kuşatması’nı konu alışıyla dikkatleri çekmeyi başarmıştı. Fakat bunun da ötesinde; diğer savaş oyunlarının aksine cephede rol alan askerleri değil, savaştan aslında en çok etki gören kişileri yani sivil halkın yaşadıklarına odaklandığı için bizleri etkilemişti. Savaş sürecinde insanların hayata tutunabilmek için neler yapabileceğini, ne kadar zor kararlar vermeleri gerektiğini, güçlüklerle savaşıp hayatta kalsalar dahi insanlıklarını nasıl yitirebildiklerini sertçe gözler önüne sermişti. Yapımcının ortaya koyduğu “ton” ile, mekaniksel olarak bilmediğimiz bir şey olmasa da oyun aklımızı başımızdan almayı başarmıştı. Frostpunk da benzer bir yapıda.
Hikaye
Bu defa farklı, kurgusal bir hikayeyle karşılaşıyoruz. İnsanlığı beklemediği bir anda global soğuma dalgası vurur ve buzul çağı kendini hissettirir. Her şeyin bir anda buz kesmesiyle beraber şehir düzeni sona erer, yerini kraterlere kurulmuş yerleşkeler alır. Hayatta kalabilmek için değerli olan ısıyı sağlamak için devasa jenaratörler inşa edilir ve bu jenaratörlerden birinde, yalnız başına dururken, küçük bir keşif grubu bulur. Hemen o bölgeye yerleşme kararı alırlar ve biz de ebip lideri olarak tüm sorumluluğu alırız. Tahmin edebileceğiniz gibi yapımcılar bu defa bireysel değil toplumsal çıkarları gözeten bir yapım ortaya koyuyorlar.
Son derece küçük olan alanımız yeni insanların katılımı ve meydana gelen geliştirmelerle beraber genişliyor ve sorumluluklarımız da artıyor. Ekip liderliğinden şehir yöneticiliğine giden bir yolda olduğumuzu fark ediyoruz. Temeline indiğimiz Frostpunk; hayatta kalma mekanikleri bulunan bir şehir kurma oyunu denebilir. Fakat nasıl This War of Mine’ın duygusal tarafı rakiplerinden ayrılmasını sağlıyorduysa, aynı durum Frostpunk için de geçerli. Diğer tüm şehir kurma yapımlarında kaynakları topluyor ve ihtiyaçları gideren binalar inşa ediyorduk. Fakat burada verdiğimiz her kararın sonuçlarıyla da mücadele içerisindeyiz. Bir defa karşımızda sonu gelmeyen bir soğuk var. Hava giderek daha da soğuyor ve şehri bu gerçeğe göre inşa etmek gerekiyor. bunun için jenaratörün hiç durmadığından emin olmak zorundayız. Jenaratörün çalışmayı sürdürmesi için de kömür, kömür için de insan gerekli. Soğuk şartlarda çalışacaklar, hastalanıp, ölecekler fakat daha fazla çalışmaları gerekecek. Günün sonunda jeneratör çalışmayı sürdürecek ancak soğuk bedenler tekrar ısınmayacak.
Her kararın bir sonucu var
Oyun; aldığınız her karının sonucu olmasını ve bu sonuçlarla yüzleşmenizi istiyor. Oyunun sonunda -150 gibi buz kestiren bir soğukla mücadele edeceğiniz için, jenaratör ve şehrin ideal bir sıcaklığa sahip olması gerekiyor. Fakat şehrin ayakta kalabilmesi için oduna, kömüre, demire ve gıdaya ihtiyaç duyuyorsunuz. Bunları da insanların toplaması gerekiyor. Elinizdeki insanlar sınırlı olduğu için dışarıdan gelenlere de kapı açmak zorunda olacaksınız. Bu insanlar beraberinde hastalıklar getirecek, ihtiyaç duyacakları barınaklar da tuzu biberi. İçeri almamayı da seçebilirsiniz fakat bu sefer de içerideki insanların umutlarına da darbe vuracaksınız. Buna ek olarak yeterli insan sayısı olmadığı için madenlerde çocuklarında çalışmasına izin veren bir kanun çıkarmanız bile gerekebilir. Özetle; Frostpunk son derece gri bir yapım. Hiçbir kararınız tam olarak doğru değil ve sizi hep üzüyor.
İnsanlık yok oluyor
Frostpunk oyununda halkın mevcut ruh halini belirten “Umut ve Huzursuzluk” olarak iki gösterge mevcut. Aldığınız kararlar bu göstergeleri doğrudan etkiliyor. İnsanların umutlarını tamamen yitirmesine ve huzursuzluğun zirve yapmasına engel olmanız gerekiyor. Hareketlerinizin hiçbir zaman tamamen doğru olamayacağını dile getirmiştik. Örnek verecek olursak, ihtiyacınız olan malzemeler ve yeni alanların keşfi için birlikler yolluyorsunuz. Bu birlikler yolculuk esnasında ihtiyaca muhtaç insanlarla karşılaşabiliyorlar. Şehrin insan gücüne destek olacağı için keşif birliğinizden bu kişilere eşlik etmelerini talep edebilirsiniz. Fakat bunu yaparsanız şehrin ihtiyacı olan malzemeleri toplayamayacaklar. Aksine karar verirseniz, insanları ölüme bıraktığınız için umutları kaybolacak. Kısaca evet, doğru bir yanıt yok. Hangi kararlar şehir için daha az zararlıysa onu seçmek durumundasınız.
Zor durumlar, zor kararlar
Nasıl ilerlerseniz ilerleyin bir yerden sonra işler kontrolden çıkacak ve ciddi kararlar vermek durumunda kalacaksınız. Yayınlayacağınız kanunlarla kendini gösterecek olan kararlar, nasıl bir yönetici olduğunuzu gösterecek. Oyunun imkanları çerçevesinde dini kullanan bir faşist veya demir yumruğunu indirmekten korkusu olmayan bir diktatör rolüne bürüneceksiniz. Umudunu ve inancını kaybetmiş olanların karnını göstermelik olarak doyuracak, huzursuzluk çıkarmak isteyenler ise çırbacın korkusuyla çekinecekler. Giderek sertleşen kararlarınız içinizi cız ettirecek. Fakat Frostpunk’ın duygusal etkisinin This War of Mine kadar yoğun olmadığını belirtelim. Bu oyunda sert ve üzücü olaylarla karşılaşıyorsunuz fakat olanlar kim olduklarınızı bilmediğiniz halkın başına geliyor. Empati kurabilecek kadar bilgi sahibi olmadığınız insanlar, bir süre sonra kontrol edilen rakamlar haline gelecek.
Ancak oyunun öyle muhteşem bir atmosferi bulunuyor ki, başka şeyleri umursamayacaksınız bile. Sanat yöenetimi ve grafikler soğuğu mükemmel bir şekilde aktarırken, müzikler bazı noktalarda kontrolü ele alıyor. Özellikle final zamanlarında, sıcaklık artık önüne geçilemez bir şekilde düşüş gösterirken dahil olan müzik, sizi ekrana bağlıyor ve sadece olan bitine izliyorsunuz. Özetle; Frostpunk beklentilerin üzerine çıkmayı başarmış son derece başarılı bir yapım. Duygusal olarak yoğun oyunları seven kişilerin mutlaka oynaması gerektiğini düşünüyoruz.
Frostpunk detaylar
Oyuna ilk başladığınızda merkezde ısı jenaratörü ve etrafında birkaç bina bulunuyor. Ancak finale yaklaştığınızda etrafın tamamen dolduğunu görebilirsiniz.
Sizler de bir süre boyunca herkesi mutlu etmeye çalışacaksınız ancak soğuk kapıya dayandığında ciddi kararlar almanız gerekecek.
Verdiğiniz uzun vadeli kararlara ek olarak, anlık durumlar da yaşanacak. Halk açıktan kırılırken, kışı çıkartmak için bazılarının ölmesi gerekecek.
Şehir dışına çıkan birlikler çok önemli, hem ihtiyaçlarınızı buluyor, hem de yeni yerler keşfederek teknolojiyi geliştiriyorlar.
Bu muhteşem yapımı Steam üzerinden 50 TL ödeyerek satın alabilirsiniz.
