Herkes şüphesiz akıllı telefon markalarının nasıl bu kadar ünlü olduklarını merak eder. Bu serüvenleri okumayı da çok severler.
Akıllı telefon sektöründe bir marka oluşturup bunu sadece 4 yıl içinde bilindik bir hale getirmek büyük bir başarıdır. OnePlus ise bunu başaran bir şirket olarak bu yazımıza misafir olacak.
Şirketin bilinmeyenliğinden şu anki hayran kitlesine ulaşmasına şahit olmak bizler için oldukça etkileyici. Mobil alandaki en tutkulu hayranlıklardan birini sadece 4 yıl içinde markası etrafında toplayan OnePlus’ın hikayesi sizlerle.
OnePlus’ın tarihinin diğer her marka gibi iniş ve çıkışları var. Oldukça uçucu bir alan olan akıllı telefon sektöründe bir şekilde ilgili kalmaya devam ettiler. Bu da sektörde daha büyük oyunculara tipik olarak eşlik eden desteğin sadece bir kısmına sahip olmasına rağmen mümkün oldu.
OnePlus’ın kim ya da ne olduğunun farkında en başından varıp rakiplerine ayak uydurmak için gerekli adımları doğru attı. Dün bu misyonunu yerine getirmek için uzun bir serüveni önünde olan yeni bir marka varken bugün kendilerini büyük çocuklara ayak uyduran yıkıcı bir güç olarak nitelendiriyorlar.
Peki yarın neler getirecek? OnePlus’un yeni dönüm noktalarına ulaşmak için kendini nasıl dönüştüreceğini merak ediyoruz. Hâlâ şu anda bulundukları yerlere ulaşmalarına yardımcı olan temel ilkelere saygı duyuyoruz!
Bu yazımızda OnePlus’un akıllı telefon sektöründe yıkıcı bir güç olmaya devam ederken aynı zamanda gelecekte de neler yapabileceğine bir bakacağız. Çünkü markanın tarihi, temel stratejileri ve başarıları hakkında konuşacağız.
İşte dünü, bugüne ve yarını ile OnePlus nedir? OnePlus nasıl bir markadır? gibi soruların cevaplarını alacağınız yazımız sizlerle.
Kaotik Bir Denize Dalmak
Daha önce de belirttiğimiz gibi 2014’te OnePlus ilk kez heyecan verici bir yolculuğa çıkıyordu ve bilinmeyen bölgeye giriyorlardı! -Akıllı telefon!
Şirketin kurucuları Pete Lau ve Carl Pei şirketi Aralık 2013’te kurdular ve birkaç ay sonra Nisan 2014’te OnePlus One isimli ilk akıllı telefon duyurdular. Apple, Samsung, LG, Motorola ve HTC gibi deneyimlilere karşı rekabet ettikleri için kaotik bir dönem olduğunu söyleyebilirsiniz. Samsung Galaxy S5, HTC One M8 ve hatta iPhone 5 gibi dönemin en kaliteli cihazlarıyla rekabet edeceği bir ortamda bu yeni gelen üyenin piyasayı sallayabilmesi neredeyse imkansız görünüyordu.
Her nasıl olduysa OnePlus One modeli çarpıcı kumtaşı kaplaması ve dikkat çekici düşük fiyatına rağmen göze çarpan özellikleri ile ilk model olmasına karşın neredeyse hiç zarar görmeden o dönem hayatta kalmayı başardı.
Buna rağmen bazı telefonların sarı ekran sorunları gösteren raporları gibi markayı rahatsız eden bazı donanım sorunları vardı. Sonunda bir “yazılım düzeltmesi” ile yanıt vermelerine rağmen bazı kişiler bu sorunun bir kusur olarak sınıflandırılmadığı konusunda kafa karışıklığı yaşadı. Tahmin edebileceğiniz gibi bu sorun ile uğraşmak şirket tarafından öğrenilen ilk ve zor bir dersti.
Farklı Bir Satış Stratejisi
OnePlus’ın devam eden başarıları yalnızca akıllı telefonlarının tüketicilere sunduğu inanılmaz fiyat değil. Aynı zamanda benzersiz satış stratejisine de uzanıyor. 2016 yazında OnePlus 3’ün piyasaya sürülmesine kadar şirket büyük ölçüde telefonlarını satın almanın tek yolu olarak davet sistemini kullandı. Tabii ki bu kontrollü yöntem her isteyenin telefonu alamayağı için eksikleri vardı. Bu stratejinin güzelliği ise herkesin kolayca satın alabileceği gibi bu prestij katmanın özel cihazlara sahip olmasıydı.
Davet stratejisinin uzun süredir devam etmesinden sonra şirket online kanallar aracılığıyla satışlara geçtiğinden telefonlarını kendi pop-up mağazaları aracılığıyla doğrudan tüketicilere satma alışkanlığına sahip. Tipik olarak bu pop-up mağazaları telefonların lansmanı ile örtüşür.
“Never Settle” Tavrı ile Kullanıcılarını Dinleme
OnePlus ile kuruluştan bu yana yaşayan bir slogan varsa bu şüphesiz hala devam eden “Never Settle” tavrıdır. Şirket akıllı telefonlarını bu temel odak noktasında tüketicilerine her zaman telefonlarında istedikleri ve istemedikleri inanılmaz özellikleri fikirlerini dinleyerek sundular. Müşterilerinden gelen geri bildirimler telefonlarıyla yaşadıkları deneyimleri sürekli olarak geliştirmek için zamanında yazılım güncellemelerini sunmada verimli oldu.
En belirgin olanı ise şirketin ürünlerine nasıl değer katmak istediği oldu. Tam da bu yüzden akıllı telefonlarının fiyatı konusunda oldukça agresif davrandılar ve hala davranıyorlar.
OnePlus’ın evrimine katkıda bulunmaya devam eden bir başka özellik ise çevrimiçi forumları aracılığıyla geliştirdikleri farklı topluluklar… Sadık hayran topluluğu, şirketlerinin telefonlarında görmek istediklerini doğrudan etkileyebilmelerini sağlıyor. Örneğin kulaklık girişini başka markaların telefonlarından çıkardığı son dönemlerde bunu telefonlarında tutma veya USB Type-C çözümünü ilk kullananlardan biri olma gibi…
Bu topluluğun ve OnePlus’ın “Never Settle” tavrının birleştirilmesiyle şirket ile kullanıcı arasında diğer hiç bir markada olmayan benzersiz bir ilişki kurulmasını sağladı. Çünkü biz bu tür bir bağı başka hiç bir markada görmedik.
Daha Az Modeli Daha Çok İlgiyle Üretmek
Her yıl bir düzine telefon modelini tanıtan diğer şirketlerden farklı olarak OnePlus’ın stratejisi sadece bir veya iki modele odaklanmaktır.
Her yıl yalnızca birkaç yeni telefonun satışını gerçekleştirirken her ürünü gerçekten en iyi potansiyeline gelene kadar ince ayar yapmak ve geliştirmek OnePlus’ın ana gayesidir. Bu politika aslında diğerlerin göre daha pahalı olan amiral gemilerinden uzak olan birkaç cihaz için zaman kaybetmemeye dayanır.
Başlangıçta OnePlus her yıl sadece tek bir akıllı telefon yayınlayacak gibi görünüyordu. Ancak artık sonunda iki model teslim etmeye karar verdiler. Yine de sadece iki ürüne odaklanmak onların dikkatlerini gerçekten en iyi olanı sunmaya odaklamalarına izin veriyor.
Gerçekten de şirketin büyüklüğü diğer şirketlerin iddia ettiği mühendislerin, tasarımcıların ve ilgili personelin sayısına göre hala küçük olmakla birlikte bu telefonları nasıl geliştirildiği konusu çok etkileyici. Örneğin, LeEco’ya baktığımızda bir noktada ABD pazarına girmeye eğilimli görünen bir şirket. Ancak gördüğümüz gibi operasyonları sadece kısa bir süre içinde tamamen sona ermişti. OnePlus sadece akıllı telefon ile ilgilendiği için LeEco gibi hüsrana uğramadı.
Elbette tabletleri, düşük maliyetli bütçe telefonları ve hatta diğer bazı tüketici tekniklerini de içeren geniş bir cihaz yelpazesini kapsayacak şekilde ürün yelpazesini genişletip kazançlarını çoğaltma şansı bulabilirlerdi. Fakat tabiri caizse OnePlus hiç etliye sütlüye karışmadan yılda sadece 2 model çıkararak yoluna devam etti.
Eşsiz Tasarıma Sahip Birinci Sınıf Görünümlü Telefonlar
Şu anda mevcut akıllı telefon tasarımlarının ana hatlarına bakacak olursak OnePlus telefonlarının diğer telefon tasarımları ile ortak yönlere sahip olduklarını fark edebilirsiniz. Cam malzeme endüstrinin hemen her köşesini kaplamışken OnePlus şu anda son çıkan OnePlus 6 dışında tamamen cam tasarımı kullanmamıştır. Aslında OnePlus 6 modelinde de tamamı cam tasarım yoktur.
2018 yılında çıkan OnePlus 6 modeli
OnePlus telefonları metal konstrüksiyonla üretilmişlerdir. Bu cam trendini takip etmekten ziyade OnePlus, telefonlarının benzersiz metal tasarımları nedeniyle diğer markalardan ayırt edilebiliyorlar.
Sadece tasarımlarıyla metalden faydalanmaya devam etmekle kalmıyor. Aynı zamanda farklı ve benzersiz renkler sunmaktan da korkmuyorlar. Telefonlarının çoğunun aldığı kumtaşı seçeneği en büyük örnek.
Çok Uygun Fiyatlarla Rekabeti Kırmak
OnePlus’ın akıllı telefonlarıyla şirketin gördüğümüz en sert ve inanılması güç politikası “telefonlarının çok ama çok uygun fiyatlı” olmasıdır. Kuruluşundan bu yana uygun fiyat politikası şirketin sadık kaldığı en temel ilke oldu.
OnePlus’un özellikle de en iyi 5 akıllı telefon üreticisi listesine girmediği göz önüne alındığında, bu kadar sansasyon yapabilmesinin en büyük nedenlerinden biri rekabetçi fiyatların korunması konusunda istikrarlı olmalarıydı. Başından beri telefonlarını amiral gemisi statüsünü korumak için devam ettiler. Ancak amiral gemisi maliyeti olmadan mükemmel özellikler sundular.
Fiyatlar yıldan yıla kademeli olarak artsa bile, OnePlus, akıllı telefonlarının tüketicilere maliyetinin bir kısmını sunması gereken değer konusunda emin olmaya devam ediyor.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde rakiplerinin üstünü çok sert çizebildikleri yer burası: inanılması güç uygun fiyatlı modeller. Doğal olarak rekabetçi fiyatlarla premium akıllı telefonlar yapma konusuna odaklanmak benimsedikleri doğrudan satış stratejisine de bağlanabilir. Ama yine de bu kadar rekabetçi fiyatlara ilk etapta ulaşabilmeleri neredeyse imkansızdır.
Reklam ve pazarlamada rol aldığınızda katılacak olan teminat maliyetleri vardır. Fiyatlar yıldan yıla kademeli olarak artsa bile OnePlus, akıllı telefonlarının tüketicilere en uygun maliyetle sunacağı konusunda güven vermeye devam ediyor.
Doğrudan Tüketici Stratejisiyle Hayatta Kalabildiler
Doğrudan tüketici stratejisine daha fazla değinmemiz gerek. Genellikle diğer şirketler için daha büyük ve daha iyi satışlara bir engeldir. Ancak OnePlus için bu strateji bir şekilde sürekli olarak başarılı olmalarını sağladı.
GSM operatörlerinin sizler de farkındasınız ki telefon satışları için ana kaynak olmaya devam ettiklerini biliyoruz. Onlar OnePlus için daha geniş bir tüketici kitlesine ulaşmayı içerecek olan kapılar. Ancak şirket bunu kabul etmiyor ve doğrudan tüketiciye ulaşacak şekilde daha az satış yapsa da bu politikadan vazgeçmiyor!
OnePlus markası tüketicilerin büyük çoğunluğu tarafından büyük ölçüde fark edilmiyor. Bu yüzden çoğunlukla teknoloji meraklılarına ait bir marka olarak biliniyor.
“Never Settle” Politikası Devam Edecek Mi?
Daha önce de belirttiğimiz gibi akıllı telefon endüstrisi her zaman son derece uçucudur. Yani çok da somut bir devamlılık sağlamak zordur. Zira günümüz markaları potansiyel olarak küçük bir figür haline gelebilir yada bunun tersi olarak büyüyebilirler.
OnePlus bugüne kadar kısa bir geçmişe sahip. Ama bununla birlikte yerleşik bir marka olarak serüvenini şu anlık sürdürebiliyorlar.
Yayınladıkları son iki cihaza baktığımızda günümüzün akıllı telefonlarında yaygınlaşan birçok eğilimi benimsemelerinin tartışılacak bir yönü yok. Ekranı veya çift kameralı kamerasıyla 18:9 en boy oranında ekrana sahip olmak gibi…
OnePlus’ın sektörde konumlandırmasını daha iyi hale getirmek için geçmeye istekli olduğu sınırı bizler sizden daha çok merak ediyoruz. Elbette telefonlarının fiyatları başlangıçtan beri kademeli olarak arttı. Ancak fiyatlar kategorisindeki diğer telefonlara göre düşük oldu. Fiyatların rekabeti azaltmaya devam edeceğinden eminiz. Ama fiyatları ne derece arttırmaya cesaret edebilirler? İşte bu soru markanın geleceğinin anahtar sorusudur. Kimse bunun cevabını veremez.
OnePlus’un kurduğu tüm bu politikalar ile ortaya kült bir düzen çıktı. Başarılarında ise bu politikalar önemli birer güç olmaya devam ediyor. Ancak sektördeki pastadan daha büyük parça almayı planlıyorlarsa hangi politikalardan vazgeçmeye istekli olduklarını görmek için hevesliyiz.
Eğer tüm bu saydığımız politikalarını devam ettirerek markayı daha da büyütürlerse işte o zaman önlerinde saygıyla eğiliriz.
