Ford’un CEO’su Jim Farley, bu hafta Ford’un en yeni elektrikli arabalarının benzinle çalışan eşdeğerlerini üretmek için gerekenden yüzde 40 daha az işçilik gerektirdiğini açıkladığında çok netti.
Bir elektrikli otomobilin çok daha basit bir şekilde inşa edilmesi ve dolayısıyla otomatikleştirilmiş montaj hatlarının daha fazla kullanılmasıyla elde edilen iş tasarrufuna deyindi. Bir elektrik motoru düzeneğinin ortalama 20 hareketli parçadan oluştuğunu, benzinli veya dizel motorun ise 2.000’e kadar çıkabileceğini belirtti.
Ardından, monte edildiğinde dev bir tahtaya benzeyen ve genellikle araca otomatik olarak takılan ve yalnızca birkaç bağlantı elemanı ve konektöre ihtiyaç duyan araç bataryası var. Bu karmaşıklık eksikliği, daha az gerekli işe yol açar ve bu da daha küçük bir iş gücüne yol açabilir. Aynısı servis için de uygulanabilir – elektrikli otomobiller çok daha azına ihtiyaç duyar ve her zaman daha ucuz olmasa da iş de daha basittir.
Ford çalışanlarının şu anda duymak istedikleri bu değil. Şirket, 2030 yılına kadar yıllık satışlarının en az yarısından elektrikli otomobillerin sorumlu olmasını planlıyor ve bu da üretimde büyük bir artış anlamına geliyor. Aynı zamanda gazla çalışan modellerin üretimini yavaşlatmak ve montaj hatları arasında işgücü geçişini yavaşlatmak anlamına geliyor.
Ford, dikey entegrasyona odaklanmayı ve tüm tedarik zinciri üzerinde mümkün olduğunca fazla kontrol almaya çalışarak Tesla’nın yaptıklarını takip etmeyi planlıyor. Şirket ABD’deki üretim tesislerine yatırım yapıyor ve F-150 Lightning’i inşa eden montaj fabrikası 250 milyon $ yatırım alan ilk şirketlerden biri oldu ve bu sadece bir başlangıç.
Henry Ford, nihai ürün üzerinde tam kontrole sahip olmak için şirketinin taş ocaklarına, madenlere ve hatta kauçuk tarlalarına sahip olmasını sağladı. O zamandan beri iş modeli çok değişti ve üretim teknolojisinin zirvesi olarak selamlanan tam zamanında üretim modeli ile dış kaynak kullanımı bir şey haline geldi.
Tedariklerini kontrol eden şirketler son birkaç yılı çok daha iyi atlattı ve olmayanlar hızla öğreniyor ve artık her otomobil üreticisi dikey entegrasyondan bahsediyor. İşletmenin ve tedariklerinin güvenliği için tek yol bu ve daha çok otomobil üreticisinin tedarikçileri kanatları altına aldığını göreceğiz.
Kısa vadede, Ford çalışanları işleri hakkında endişelenebilir ve gerçek şu ki, işten çıkarmalar her zaman olasıdır. Elektrikli arabalara yönelik pazar talebi katlanarak artıyor ve önümüzdeki yirmi yılda yavaşlama olmayacak.
Pazar inip çıkıyor ve tedarik zinciri sorunları kar marjlarını vurduğunda ne olduğunu gördük – bedeli ilk ödeyen işgücüdür. Bu nedenle dikey entegrasyon daha da önemlidir, üretim hatlarını açık tutmak, iş daha kolay olsa bile – yine de yapılması gerekiyor – insanları işte tutmak anlamına gelir.
