Hiper otomobillerden bahsederken aklınıza gelen ilk ülke Slovenya olmayabilir, ancak bu düşünceleri yeniden gözden geçirmenin zamanı geldi. Eski yarış pilotu Aljoša Tušek‘in öncülük ettiği Tushek, dünyayı süper otomobil parametrelerini yeniden tanımlayacak elektrikli bir mucize ikilisi olan Aeon ile tanıştırdı.
Aeon’un iki çeşidi var. Birincisi, Aeon E; 2.500 hp’nin üzerinde güç üreten tamamen elektrikli bir harika. Ağırlığı 1.600 kg olan araç, 1,7:1 gibi övgüye değer bir güç/ağırlık oranına sahip. Bir de V8 ile elektrik darbesini birleştiren hibrit bir topluluk olan Aeon H var. Yaklaşık 600 hp daha az üretmesine rağmen, yine de 1.930 hp gibi dikkate değer bir güç üretiyor. Etkileyici mi? Aeon H sadece 1.480 kg ağırlığıyla 1,3:1 gibi şaşırtıcı bir güç/ağırlık oranına sahip ve elektrikli kardeşini geride bırakıyor.
Tushek, önümüzdeki haftalarda gün ışığına çıkacak olan “çığır açan aerodinamik” ve performans özelliklerinin ipuçlarını veriyor. Ayrıcalıklı bir sürüş deneyimi arzulayanlar için Aeon’un bir gösteri aracı olması bekleniyor. Her bir otomobil, sahibiyle yankı uyandıracak şekilde tasarlanarak insan ve makine arasındaki bağı başka hiçbir şeye benzemez hale getiriyor. Tušek’in de belirttiği gibi:
Her araç sahibine özel olarak tasarlanıyor… Bu bizi dünya çapındaki diğer tedarikçilerden ayırıyor ve her aracın gerçekten benzersiz olmasını sağlıyor.
Aeon, Tushek’in süper otomobil evrenine yaptığı ilk yolculuk değil. Şirket bir zamanlar dünyayı 937 beygirlik motoruyla 0’dan 100 km/s hıza 2,7 saniyede çıkabilen TS 900 ile tanıştırmıştı. Aeon’un çıtayı daha da yükseltebileceği tahmin edilebilir.
Tushek’in bu sınırlı sayıdaki model için üretim programı, zamanı geldiğinde açıklanmak üzere gizli tutuluyor.
Süper otomobil duyurularının bazen sabah kahvemiz kadar sıradan gelebildiği bir dünyada Tushek’in Aeon’u ferahlatıcı bir kafein etkisi yaratıyor. Tabii ki Aeon’un rakiplerinin etrafında daireler çizip çizmeyeceğini ya da hiper otomobil tarihçesinde bir başka güzel ürünü olup olmayacağını sadece zaman gösterecek.
